Uyuşturucu Etkisiyle Taksirle Yaralama Yargıtay Kararı

Uyuşturucu madde etkisiyle araç kullanan kişinin yaralamaya sebebiyet vermesi durumunda trafik güvenliğini sokma suçu mu yoksa taksirle yaralama suçundan mı yargılamasının ne şekilde yapılacağı Yargıtay kararında aşağıda yer almaktadır;

12. Ceza Dairesi         2017/12029 E.  ,  2019/7660 K.
“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olaydan yaklaşık 2 saat sonra alınan alkol raporunda 1.16 promil alkollü (olay saatinde 1.46 promil alkollü) halde araç kullandığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının takla atması sonucu araçta bulunan katılanın kemik kırığının vücut fonksiyonlarına etkisi ağır (4) derecede olacak şekilde yaralandığı olayda; sanığın eyleminin fikri içtima hükümlerine göre tek suç oluşturduğu ve bu suçun da taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, TCK’nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda sanığın 1.00 promil üzerinde alkollü araç kullanması nedeniyle alkol düzeyinin güvenli şekilde araç kullanılmasına engel teşkil ettiğinin bilimsel olarak kabul edildiği, sanığın bu suretle araç kullanırken trafik kazasına ve katılanın yaralanmasına sebebiyet vermesi nedeniyle taksirle yaralama eyleminde TCK’nın 22/3 maddesinde düzenlenen bilinçli taksirin yasal unsurlarının bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ”hüküm verilmesine yer olmadığına” kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir