Uyuşturucu madde ticareti suçundan yargılaması yapılan fail hakkında hüküm kurulmadan önce uyuşturucu madde miktarının tespitinin yapılmaksızın karar verilmesi bozma nedeni olarak görülmüştür.
20. Ceza Dairesi 2017/1984 E. , 2019/5181 K.
“İçtihat Metni”
Mahkeme : ANKARA 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi – Numarası : 17/07/2014 – 2014/192 esas ve 2014/266 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Suça konu köfteler üzerinde ele geçen uyuşturucu madde miktarının ne kadar olduğu, eser miktarda olup olmadığının belirlenmesi için ek rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu mahkûmiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
20. Ceza Dairesi 2017/1622 E. , 2019/5111 K.
“İçtihat Metni”
Mahkeme : BOLVADİN Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi – Numarası : 15/05/2014 gün-2014/49 esas ve 2014/90 karar
Suçlar : 1-Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
2-Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : 1-Mahkûmiyet(Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararının incelenmesinde;
Kullanmak için uyuşturucu
veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan
dolayı, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen
“denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” veya “tedavi ve denetimli
serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya
14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 20. maddesi
ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun
yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili
ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
B-Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
1-)Suç
tarihinde ele geçirilen net 19,6 gram esrarı kullanma amacı dışında
satmak veya başkasına vermek amacıyla bulundurduğuna ilişkin, tanık
Yaşar’ın ve beyanından sonradan dönen tanık Murat’ın soyut beyanları
dışında kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil elde edilemediği
anlaşılmakla; sanığın eyleminin TCK’nın 191.maddesinde belirtilen
kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu
oluşturduğu ve bu yönden hakkında tedavi ve denetimli serbestlik
tedbirinin uygulanmasına karar verildiği gözetilmeden, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre;
2-)Hükmün
esasını oluşturan kısa kararda temel ceza belirlenirken “… suçun
işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki araçlar, suçun önem ve değeri,
sanıkların kastı, uyuşturucunun miktarı ve
tehlikeliliği, sanıkların amaç ve saiki göz önüne alınarak takdiren ve
teşdiden…” gerekçe gösterildiği halde temel cezanın alt sınırdan
uygulanması suretiyle çelişkiye düşülmesi,
3-) Sanık hakkında
TCK’nın 188/3 maddesi uyarınca tayin olunan “5 yıl hapis ve 5 gün adli
para cezası” üzerinden, TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında
indirim yapılırken, “4 yıl 2 ay hapis ve 4 gün adli para cezası” yerine,
hesap hatası sonucu “4 yıl 2 ay hapis ve 5 gün adli para cezası” olarak
belirtilmesi,
4-)Sanık hakkında sonuç gün adli para cezası tayin
edilirken uygulama maddesi olan TCK’nın 52/2. maddesi yerine TCK’nın
50/1-a ve 52. maddesinin yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6.
maddesine aykırı davranılması,
5-)Erzurum Kriminal Polis Laboratuvarı’nca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna
aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş
olduğundan hükümlerin BOZULMASINA, 07.10.2019 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.