Uyuşturucu Madde Satın Almak Teşebbüs ve Arama Kararı

Aşağıdaki sanıklar hakkında arama izni olmaksızın elde edilen delillere ilişkin kurulan mahkumiyet hükmünün bazı sanıklar açısından bozulmasına karar verilmiş diğer sanık açısından ise uyuşturucu madde temin etme suçunun teşebbüs aşamasında kaldığının gözetilmeden indirim yapılmaması bozma nedeni olarak görülmüştür.

20. Ceza Dairesi         2018/3376 E.  ,  2019/4722 K.
“İçtihat Metni”
Mahkeme : EDİRNE 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi-Numarası : 23/10/2014- 2014/47 esas ve 2014/265 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
: Mahkûmiyet

Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A)Sanıklar …, … ve… hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanık …’nin, adli sicil kaydında yer alan İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 08/08/2007 tarih, 2007/198-211 sayı ile “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen “4 yıl 2 ay hapis cezasına” ilişkin 16/08/2007 tarihinde kesinleşen ve 14/08/2011 tarihinde infaz edilen ilamı ile, TCK’nın 58/6-7. maddeleri uyarınca mükerrir olduğu anlaşıldığı halde, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanıklar … ve…’nın gözaltında ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin TCK 63. maddesi gereğince cezasından mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve… müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Sanıklar hakkında TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılmasına,
2-Hüküm fıkrasının müsadere ile ilgili bölümünde yer alan “Edirne Adli Emanet Memurluğu’nun 2014/151 ve 2013/993 sırasında kayıtlı bulunan uyuşturucu maddelerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce alınan tanık numunelerin” ibaresinin eklenmesi,
3-Yargılama giderlerine ilişkin “9”nolu hüküm fıkrasından sonra gelmek üzere, “Sanıklar … ve…’nın gözaltında ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin TCK 63. maddesi gereğince cezasından mahsup edilmesine, ” ibaresinin eklenmesine,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B)Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Dosya kapsamına göre, 15/11/2013 tarihli olayda, kullandığı araç kolluk görevlileri tarafından durdurulan sanık …’da, arama yapılmaksızın teslim ettiği daralı 1,91 gram esrar olduğu değerlendirilen madde ile Uğurcan’ın yanında bulunan yabancı uyruklu Anna Marie Page isimli şahıs üzerinde yapılan aramada ise sutyenin içerisinde 6 paket halinde daralı 25,99 gram sentetik kannabinoid olduğu değerlendirilen maddenin ele geçirildiği, sanık …’ın, aşamalarda istikrarlı şekilde, “gerek üzerindeki gerekse yanında bulunan Anna Marie Page isimli şahsın üzerinde bulunan uyuşturucu maddelerin kendisine ait olduğuna ve kullanmak için temin ettiğine,” ilişkin beyanda bulunduğu; Babaeski Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde sanık … hakkında Babaeski Sulh Ceza Mahkemesi’ne 2014/3 esas sayı ile “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan kamu davası açıldığı, ayrıca temyize konu dosyada sanık hakkında bu eylemi nedeniyle “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan açılan kamu davasında, mahkemesince eylemin sabit olduğunun kabul edildiği, dosya içerisinde 15/11/2013 tarihli olayda ele geçen maddelerin uyuşturucu veya uyarıcı nitekliklerinin tespitine yönelik uzmanlık raporu ve yapılan aramalara ilişkin CMK’nın 116-119. maddeleri uyarınca alınmış adlî arama kararı veya yazılı arama emrinin bulunmadığı anlaşıldığından; Babaeski Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2014/3 esas sayılı dosyasının aslı veya onaylı sureti getirtilerek, dosyaya konulması, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
C)Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen sanığın, inkara yönelik savunmasının aksine, 29/10/2013 ve 30/10/2013 tarihlerinde uyuşturucu madde temin ettiği belirtilen ve haklarında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” karar verilen sanıklar … ve…’a uyuşturucu madde temin ettiğine ilişkin, içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı; 15/11/2013 tarihinde sanık … ve yanında bulunan Anna Marie Page isimli şahıs üzerinde ele geçirilen uyuşturucu olduğu değerlendirilen maddeyle ilgisi olduğuna ya da sözkonusu eyleme iştirak ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
D)Sanık … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık …’un, adli sicil kaydında yer alan Hayrabolu Asliye Ceza Mahkemesi’nce 09/07/2008 tarih, 2007/190 esas ve 2008/205 karar sayı ile TCK’nın 265/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca “kamu görevlisine direnme” suçundan verilen “6 ay hapis cezasına” ilişkin 14/10/2008 tarihinde kesinleşen ve 20/10/2016 tarihinde infaz edilen ilamı ile, TCK’nın 58/6-7. maddeleri uyarınca “ikinci kez” mükerrir olduğu anlaşıldığı halde, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Dosya kapsamındaki iletişimin tespiti tutanakları ve olay tutanağının içeriği, sanıkların tevilli beyanları ile dosyadaki diğer belge ve bilgilerden; sanık …’un, “kendisine ve aracı olduğu kimliği tespit edilemeyen üçüncü kişilere kullanmak amacı dışında uyuşturucu madde temin etmek” amacıyla, sanık … aracılığı ile irtibat kurduğu sanık …’dan, satışa konu uyuşturucu maddeden “numune” getirmesini talep ettiği; sanık …’nın da satışa konu uyuşturucu maddeden aldığı numuneyi, sanık …’a teslim etmek üzere, 13/10/2013 tarihinde Çorlu’dan Edirne’ye getirdiği, ancak, suç konusu uyuşturucu maddenin, henüz alıcı sanık …’a teslim edilmeden görevlilerce ele geçirildiği, böylece sanık … yönünden, “uyuşturucu madde satın alma” suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı dikkate alınarak, cezasından TCK’nın 35. maddesinin 2. fıkrası uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık … ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 23/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.