Ağır Ceza Avukatı


Türkiye’de ağır ceza avukatı sayısı git gide bu alana ilgi duyan ceza avukatı sayısının artmasıyla birlikte nitelik kazanmaya başlamıştır. Ceza avukatı, ağır ceza avukatı gibi terimler avukatlık kanununda yer olmasa da pratikte bu alanda çalışan ceza avukatları bulunmaktadır.

Ceza Avukatı ile Ağır Ceza Avukatı

Ceza avukatı ile ağır ceza avukatı arasında bir fark yoktur. Ağır ceza avukatı tabiri genelde halk arasında yakıştırılan bir tabirdir. Ağır ceza avukatı, denilince ağır ceza mahkemelerinde olan davalara bakan avukatlar için söylenmektedir. Kasten öldürme, uyuşturucu ticareti suçu , cinsel istismar suçu, cinsel saldırı suçu gibi suçlar ağır ceza mahkemelerinde görülür. Ceza avukatı tabiriyle her türlü ceza davalarına bakan dava avukatıdır. Hakaret suçuda dahil olmak üzere uyuşturucu ticareti suçu olsun bütün davalara ceza avukatı davaları üstlenebilecektir.

Ceza Avukatı İstanbul

Ceza avukatı istanbul‘da sayısı gibi spesifik tutulmuş bir istatistik bulunmamaktadır. Ancak istanbul ceza avukatı anlamında nitelikli avukat artışıyla ilerleme göstermektedir.

İstanbul Ceza Avukatı Tavsiye

Tavsiye niteliğinde en büyük karar sizin avukat hakkındaki düşünceleriniz ve güveninizdir. ceza avukatı tavsiyesi alırken önemli olan fiyat olmamalıdır. Önemli olan gizlilik içerisinde davanızın tamamına kadar gerekli özeni göstermesidir.

Ceza Avukatı Ücreti

Ceza avukatı avukatlık ücreti avukatların en son konuştuğu hususlardan birisi olsa da yıllarca dosyaların takibi yapılacağı göz ardı edilmemelidir.



Yağma Suçu ( Gasp Suçu ) Yargıtay Bozma Kararı

Karar İçeriği6. Ceza Dairesi         2015/5921 E.  ,  2018/2909 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet


Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Bir başkasının, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Malın alınması veya verilmesini temin için zilyetin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmaktadır. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamakta ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusu olmaktadır. Yani mağdur malı teslim etmektedir. Bu suçla korunan hukuki değer yalnızca malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır.

Yağma suçu amaç ve araç hareketlerden oluşan bir suçtur. İlk önce almayı gerçekleştirmek için araç hareketler olan cebir veya tehdit kullanılır, sonrasında bu cebir ve tehdidin etkisiyle malın alınması veya tesliminin sağlanması ile suç tamamlanır.

Cebir, şiddet, tehdit, yağma suçunun zor unsurunu oluşturmaktadır. Zorun bulunmadığı olaylarda, yağma suçunun tipik unsurundan bahsedilemez.

Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Cebir, “Bir kimseye karşı bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapması için zor kullanma” anlamına gelmektedir. Burada mağdura karşı kullanılan ”zor”, fiziki zorlamadır. iradenin zorlanması cebir kavramı içerisinde değil, tehdit içerisinde değerlendirilir. Tehdit, muhatabın üzerinde zorlama etkisinin hali hazırda bedensel tesir eden zorlama ile değil gelecekte belirtilen manevi bir zorlama, korkutmayla oluşmasıdır. Ciddi tehdidin objektif olarak ciddi görünüm uyandırması ve tehdit edilen tarafından ciddiye alınması da gerekir. Yağma suçunda tehdit, şahıs veya malvarlığına ilişkin ve kişiyi büyük bir tehlikeye düşürecek ağırlıkta bulunması gerekir. İşte bu konumdaki tehdit yağmanın elverişli zorlama aracı olmaktadır. Tehlikenin büyük olup olmadığı daha çok fiili bir mesele olup, tehdidin yönlendirilmiş olduğu şahıs yer ve zamanda gözönüne alınarak somut olayda nicelik incelemesi gerekmektedir. Tehdit edilen kötülük ile malın teslimi arasında oran yoksa yine yağmadan bahsedilemez.

Somut olaya gelince;

…’nin 21.05.2015 tarihli kolluk ifadesinde özetle, olay günü saat 15.30 sıralarında, arkadaşı … ile cep telefonundan müzik dinleyerek dershaneye doğru gittikleri sırada sanıklar … ve …’in seslenmesi üzerine yanlarına gittiklerini, sanıkların telefonunu istediklerini, korktuğu için telefonu verdiğini, bu sırada sanıkların yanlarına arkadaşları … ve …’nin geldiğini, sanıklar …, … ve arkadaşları ile bir süre yürüdüklerini, arkadaşı Oktay’ın, yanından ayrıldığını, telefonunu sanıklardan geri istediğini, ancak geri vermeyerek konuşma yapacaklarını söylediklerini, bir süre daha dolaştıklarını, sanıkların “Biz özel bir mesele konuşacağız, sen git” demeleri üzerine, birkaç adım ileriye gittiğinde, sanıklar ve sonradan gelen arkadaşlarının kaçtıklarını söylediği,

Sanıkların aynı gün yakalandıkları, sanık …’ın üst aramasında suça konu telefonun ele geçtiği,

Olay günlü canlı teşhis tutanağında, yakınanın, sanık …’ın, telefonu aldığını, olay sırasında “Sizi döverim, adam ol, ağzını burnunu kırarım” dediğini, sanık …’e “Bunları döv” dediğini söylediği, kovuşturma aşamasındaki beyanında, arkadaşı Oktay ile yürüdükleri sırada, sanıklar telefonuna bakmak için istediklerinde korktuğu için verdiğini, arkadaşı Oktay’ın, yanından ayrıldığını, telefonunu geri istediğinde sanık …’ın “Ağzını burnunu kırarım” dediğini, bir süre yürüdüklerini, sonra sanıkların telefonla kaçtıklarını, olayın şokuyla, başına bir şey gelir korkusuyla tehdit ve hakaretle ilgili polise bir şey anlatmak istemediğini söylediği,
./..

Yakınanın annesi Kadriye Kördemirci’nin 21.05.2014 tarihli beyanında, oğlu Yusuf’un kendisini arayarak telefonunun üç kişi tarafından alındığını, vermek istemediği halde şahısların ısrar etmesi üzerine korkusundan telefonu verdiğini söylediğini,

Hakkında beraat kararı verilen …’nin 21.05.2014 tarihli kolluk ifadesinde, sanık …’ın aldığı telefonla kaçtığını söylediği, sulh ceza hakimliğindeki beyanında, İbrahim ile yürüdüğü sırada arkalarından gelen sanık …’in, yanındaki çocuğa “Seni döverim, adam ol, ağzını burnunu kırarım, seni Aliço’ya dövdürürüm” dediğini, bir süre sonra sanık …’in gözden kaybolduğunu, sanık …’nin, sanık …’in çocuktan telefonu alıp kaçtığını söylediğini ifade ettiği, kovuşturma aşamasında, yakınanın telefonunu elinde gördüğü sanık …’in bir anda gözden kaybolduğunu, daha sonra İbrahim ve yakınanın, Mehmet’i aramak üzere yanından ayrıldıklarını söylediği,

Hakkında beraat kararı verilen …’un aşamalarda özetle, … ile önden yürürken, sanıklar ve tanımadığı iki çocuğun arkalarından geldiğini, …’in bu sırada sürekli telefonla konuştuğunu, bir ara dönüp baktığında arkalarında kimsenin olmadığını fark ettiğini söylediği,

Sanık …’in aşamalarda özetle, …, … ve sanık … ile yürürken iki çocukla karşılaştıklarını, telefonla konuşması gerektiği için sanık …’ın çocuktan konuşmak için telefonu alıp kendisine verdiğini, konuşma yaptıktan sonra baktığında çocuğun, Ali Selçuk ve İbrahim’le kaybolduklarını gördüğünü söylediği, sanık …’ında benzer savunmada bulunduğu olayda,

Sanıklar tarafından sarf edilen sözlerin ve/veya mevcut fiziki koşulların yukarıda belirtilen yağma suçunun unsuru olarak betimlenen tehdit boyutuna ne şekilde ulaştığı denetime olanak verecek şekilde açıklanıp gösterilmeden, yakınanın sanık ve/veya sanıkların kimliklerine yönelik geçmişten gelen algı ya da tasavvurunun, ya da yakınanın psikolojik durumu ve/veya ürkek kişiliği ile yarattığı düşünceye de bu şekilde bir anlam yüklenemeyeceği de gözetilerek, öncelikle, bu doğrultuda yakınan ve …’nin beyanları arasındaki açık aykırılıklar giderildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdiri gerektiği düşünülmeden yeterli olmayan gerekçe ile yazılı biçimde hüküm kurulması,

2-5271 sayılı Yasa’nın 150. maddesi uyarınca, sanıkların savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmanlara ödenen


avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde, sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … savunmanlarının temyiz itirazları ve tebliğnamdeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yağma Avukatı Gasp Avukatı

Yağma avukatı veya gasp avukatı gibi bir terim bulunmamaktadır. Ancak ceza avukatı olarak bu davalarda usul ve delillerin elde edilmesindeki hukuka uygun denetiminin yapılması ve birçok noktada ağır ceza avukatı davanın seyri anlamında katkısı oldukça fazladır.

Ağır Ceza Avukatı

Ağır ceza avukatı istanbul’da gittikçe bu alanda çalışma yapan avukat sayısıyla artmaktadır. Yağma yani gasp suçları da ağır ceza mahkemelerinde görülen dava tiplerindendir.

Cinsel Saldırı ( Tecavüz ) Yargıtay Bozma Kararı

Cinsel saldırı suçundan ötürü beraat kararı verilen sanık hakkında hastane ve diğer deliller göz önüne alındığında cinsel saldırı yani tecavüz suçunun oluştuğu gözetilmeden verilen beraat kararını Yargıtay bozmuştur. Buna karşın mahkeme üyesi karşı oy ile şerh düşmüştür.

14. Ceza Dairesi         2015/1860 E.  ,  2018/2649 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, konut dokunulmazlığının ihlali, kasten yaralama
HÜKÜM : Beraat

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdurenin, sanığın kendisinden habersiz olarak aldığı anahtarla evine girerek zorla cinsel ilişkiye girdiği ve bu sırada vurarak burnunu kırdığına ilişkin anlatımları, Bandırma Devlet Hastanesince düzenlenip mağdurenin burnunda kırık olduğuna ilişkin acil muayene kayıtları, tanık Kader’in olaydan sonra mağdurenin yanına geldiğini ve sanık tarafından tecavüze uğradığını anlattığına ilişkin beyanları, yine tanıklar Kılıç ile Cemile’nin olay günü mağdurenin evinde ağladığını duyduklarına ilişkin ifadeleri, mağdurenin sanıktan korktuğu için hastaneye gittiğinde doktora sehpadan düştüğünü söylediğine ilişkin ifadesinin, hastanede görevli polis memuru olan tanık Mustafa’nın, sanığın da yanında olduğu, mağdurenin hüzünlü ve ağlamaklı bir halinin bulunduğu yönündeki beyanı ile desteklenmesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın atılı suçlardan mahkumiyeti yerine oluşa uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.04.2018 tarihinde beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümler yönünden üye …’ün karşı oyu ve oyçokluğuyla, kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden ise oybirliğiyle karar verildi.

(Kısmen Karşı Oy)






KARŞI OY

Sanık savunması, mağdurenin aşamalarda değişen çelişkili beyanları, iddia edilen olaydan bir gün sonra mağdure ve sanığın mağduredeki yaralanma sebebiyle hastaneye gittiklerinde, hastane polisi tanık Mustafa’nın mağduredeki yaralanmanın sebebini sorduğu, mağdurenin düştüğünü söylediği buna rağmen tanığın mağdureyi sanıktan farklı bir odaya alarak gerçeği söylemesi konusunda ısrarcı olduğu, mağdurenin düşerek yaralandığını başkada bir şey olmadığını beyan ettiği, intikalin olaydan iki ay sonra yapıldığı dikkate alındığında, yüzyüzelik ilkesi gereği olayı değerlendiren mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu, mağdurenin yaralanmasının cinsel saldırıya delil olamayacağı, cinsel ilişkinin zorla olduğuna ilişkin soyut mağdure anlatımı dışında delil bulunmadığı mahkemenin beraat kararının yerinde olduğu düşüncesiyle sayın çoğunluğun konut dokunulmazlığının ihlali ve cinsel saldırı suçlarından sanığın mahkumiyetine yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Cinsel Saldırı Avukatı

Cinsel saldırı suçları, ağır ceza avukatı tarafından ağır ceza mahkemelerinde görülür. Bu davalara genelde cinsel suçlar avukatı denilen ceza avukatları olarak anılmaktadır.

Cinsel Suçlar Avukatı

Uyuşturucu Dava Yargıtay Kararları

Bu web sitede genel olarak uyuşturucu davaları sonunda Yargıtay tarafından verilmiş kararlara göz atıyoruz. Bozma kararların çoğunlukla yer aldığı bu web sitesinde uyuşturucu madde taşımak, uyuşturucu ticareti yapmak, uyuşturucu kullanma suçu, uyuşturucu bulundurma suçu gibi davalara ilişkin kararlar bulunmaktadır.

Ceza Avukatı ve Ağır Ceza Avukatı

Ceza avukatı ve ağır ceza avukatı gibi bir terim kanunumuzda bulunmamış olsa da uyuşturucu ticareti yapmak, uyuşturucu imal etmek suçu ağır ceza mahkemelerinde görülmektedir. Bu davalara ilişkin ağır ceza avukatları istanbul’da başka illerde savunma yaparken Yargıtay kararlarına ihtiyaç duyabilmektedir. Bu yönüyle bu web sitedeki Yargıtay kararları ışığında savunmalar gerçekleştirebilmektedir.

Bunun dışında https://www.tevfikyildirim.av.tr/ sitesinden diğer hukuki makalelere ulaşabilirsiniz. Ceza avukatı istanbul’da gün geçtikçe artmakta ve uyuşturucu davalarına bakan avukat sayısı da nitelik olarak artmaktadır.

Ağır Ceza Avukatı

Ağır ceza avukatı gibi bir teknik terim olmasa da pratikte ağır ceza davalarında kendini geliştirmeye çalışan avukatlar bulunmaktadır. Ağır ceza avukatı istanbul’da teknoloji ve yeni mezun sayısı ile birlikte artış göstermektedir. Ağır ceza davalarının en çok karşılaşılan suç tiplerinden birisi de uyuşturucu ticareti yapmak suçu ve uyuşturucu imal etmek suçudur. Bu davalarda ağır ceza avukatı tüm dosyanın baştan sona incelemesini yaparak duruşmalarını takip edip gerekli kararların itirazını gerçekleştirerek müvekkili tutuklu ise cezaevinde gerekli görüşmeleri yapmaktadır.

Uyuşturucu Davası

Uyuşturucu davaları, ticareti ve imali ağır ceza mahkemelerinde yargılamaları yapılırken uyuşturucu bulundurma, kullanmak suçları ise asliye ceza mahkemelerinde yargılamaları yapılmaktadır. Bu sebeple ceza avukatı aracılığı ile bu davalarda önce suçun nevii yönünde çalışma yapılmalı sonrasında bu temel üzerine savunma icra edilmelidir.

Uyuşturucu Ticareti Suçu Telefon Görüşmeleri Yargıtay Kararı

Uyuşturucu ticareti suçunda tutuklanan faillerin sadece telefon görüşmelerine dayanarak verilen mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. Uyuşturucu madde kullanımı olarak ceza verilmesi gerekirken uyuşturucu ticareti suçundan ceza verilmesi bozma kararı sayılmıştır. Ayrıca bu karara göre uyuşturucu ticareti suçu için tek bir suç işlendiği gözetilmeden zincirleme suçtan ceza verilmesi bozma nedeni yapılmıştır. İşte Yargıtay Kararı;

20. Ceza Dairesi         2018/4676 E.  ,  2019/2864 K.
“İçtihat Metni”

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : ANKARA Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Mahkemesi


Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler; sanık …, sanıklar …, …, … ve … müdafiileri ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanıklar …, …, … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık … hakkında kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanıklar … ve … müdafiilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteklerinin, sanık … bakımından hükmedilen cezanın süresine göre; sanık … bakımından ise 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren … sayılı Kanunun 94. maddesi ile … sayılı Kanun’un 299/1-1. cümlesine getirilen değişiklik uyarınca takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Dosya içeriğine uygun mahkemenin kabul ve gerekçesinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanık …’nun adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan hükümlülüğün “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olduğu, 6545 sayılı Kanunla getirilen TCK’nın 191. maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, tekerrüre esas alınan ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
… sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık … müdafiinin tanık beyanlarının gerçeğe aykırı olduğuna, suçun maddi unsurunun oluşmadığına; sanık … müdafiinin suçu işlediğine ilişkin yeterli delil bulunmadığına, ele geçen maddenin ticarete elverişli olmadığına; sanık … müdafiinin sanığın kullanıcı olduğuna, TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasının hukuka aykrırı olduğuna; sanık … müdafiinin suç vasfında hataya düşüldüğüne, sanık hakkında TCK 191/1 maddesinin uygulanmasının gerektiğine; Cumhuriyet Savcısının sanık …’ın 27/11/2016 tarihli eylemleri nedeniyle hakkında TCK’nın 43/1 maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz istemlerinin hükümlerin hukuki yönüne ait olduğu değerlendirilerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlere ilişkin istinaf isteklerinin kaldırılarak yeniden yapılan yargılama sonucu verilen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık …, sanıklar …, …, … ve … müdafiileri ve Cumhuriyet Savcısı yerinde görülmeyen temyiz isteminin CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, tutuklama koşullarında bir değişiklik olmaması ve tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık … hakkındaki tahliye talebinin reddine,
2-Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde ise;
… sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık …’in tanık …’in beyanlarında doğruyu söylediğini, kolluk görevlilerinin kendisine suç attığını, atılı suçu işlemediğine ilişkin temyiz istemlerinin hükmün hukuki yönüne ait olduğu değerlendirilerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
25/11/2016 tarihli olayda, sanığın ticari amaçlı olarak uyuşturucu madde nakletmek suretiyle atılı suçu işlediği sabit ise de; 22/11/2016 tarihli olayda, kendisinden herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın tüm aşamalardaki ısrarlı savunmalarının aksine atılı suçu işlediğine ilişkin, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen yaşı küçük … ile yapmış olduğu içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek telefon görüşmeleri dışında, her türlü kuşkudan uzak, mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı; 18/12/2016 tarihli olayda ise, kendisinde bulunan 0,05 gram eroinle yakalanması durumunun temadi eden uyuşturucu madde bulundurma olduğu, herhangi bir kişiye vermediği ya da satmadığı anlaşılmakla; sanığın tek olan eyleminin bir suç oluşturduğu ve zincirleme suçun koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, TCK’nın 188/3. maddesinin 2. cümlesi ve 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, sanık …’in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … sayılı Kanunun 8. maddesi ile … sayılı CMK’nın 304/2. maddesine eklenen (a) bendi uyarınca dosyanın Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 09/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Ceza Avukatı Nedir?

Türk Ceza Kanunumuzda ceza avukatı veya ağır ceza avukatı gibi bir ayrım yapılmamıştır. Teorik anlamda olmayan ceza avukatlığı terimi aslında pratik hayatta var olan bir durumdur. Ceza Avukatı alanında kendini geliştiren avukatlar genelde kasten yaralama, hakaret, dolandıcılık gibi suç alanı tiplerinde kendilerini geliştiren avukatlara denir. Ancak daha ağır ceza davaları gibi yüksek ceza alınma ihtimali olan davalar yani kasten adam öldürme, nitelikli dolandıcılık, yağma suçları gibi alanlar da ise halk dilinde ağır ceza avukatı denmektedir.

Diğer Ceza Davaları;

Yağma ( Gasp Suçları ) , Nitelik Yağma ( Gasp ) , Kasten Adam öldürme, Kasten adam öldürmeye teşebbüs, kaçakçılık, işkence, uyuşturucu ticareti, cinsel istismar , cinsel saldırı , insan ticareti suçu, dolandırıcılık gibi suçlar yer almaktadır.

Bu ceza davalarının her biri kendi içinde incelenmesi gereken ceza unsurları bulunmaktadır. Bu sebeple ceza avukatı olarak dosyayı üstlenecek avukat bu hususlarda vatandaşlara hukuki yardımda bulunarak hak kayıplarının önüne geçebilecektir.

Ceza avukatı, ağır ceza avukatı, fark etmeksizin her avukat en başta müvekkilinin hak arama hürriyetini yerine getirerek kutsal bir mesleğin yerine getirilmesine öncülük etmektedir.

Bu sebep hakkınızda açılmış olan bir ceza davası bulunuyorsa adliyeler önünde avukat olmayan kişiler tarafından yazılan arzuhalci veya dilekçeciler ile taleplerini yazmayınız. Avukatlar aracılığı ile dilekçelerinizi veya savunmanızı gerçekleştiriniz.

En iyi ceza avukatı veya buna benzer uzman ceza avukatı tabirlerini avukatlar kullanamazlar. Avukatlık mesleği buna izin vermemektedir. Her avukat kendi dosyası üzerinde gerekli özeni göstermekle yükümlüdür. Ancak tecrübe denilen durum tabiki önemlidir.

Acil durumlarda avukatınıza iletişim sağlayamadınız takdirde online hukuki danışmanlık servisi ile avukatlık ücretini ödeyerek telefondan gerekli bilgiyi alabilirsiniz. Bunun için Avukatlık asgari ücret tarifesine göz atarak sözlü danışma ücretinin ne kadar olduğunu öğrenebilirsiniz.

2019 Avukatlık Asgari ücret tarifesine göre sözlü danışma ücreti,

Dava ve Takiplerin Dışındaki Hukuki Yardımlarda Ödenecek Ücret

1.  Büroda sözlü danışma (ilk bir saate kadar)                                                                375,00 TL
Takip eden her saat için                                                                                                            218,00 TL
2. Çağrı üzerine gidilen yerde sözlü danışma (ilk bir saate kadar)                       750,00 TL
Takip eden her saat için                                                                                                            375,00 TL
3. Yazılı danışma için (ilk bir saate kadar)                                                                        750,00 TL
Takip eden her saat için                                                                                                            350,00 TL

Avukatlık ücretlerine ve daha fazla hukuki makale için http://www.tevfikyildirim.av.tr/ iletişime geçebilirsiniz.
https://cezaavukati.weebly.com/