Ceza Hükümlerinde Tekerrür Yargıtay Kararları

18. Ceza Dairesi 2017/6269 E. , 2019/12371 K. “İçtihat Metni” MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren mahkumiyetin tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, birden fazla ilam tekerrüre esas alınmış ise de bu durumun infaz aşamasında re’sen gözetilebileceği, Anlaşıldığından, sanık …’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 18. Ceza Dairesi 2017/7718 E. , 2019/12240 K. “İçtihat Metni” MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Hakaret suçunun aleni bir yer olan sokakta işlenmesine rağmen, TCK’nın 125/4 maddesi uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, TCK’nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükümdeki yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün suç tarihinden sonra kesinleşmesi karşısında; TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararların açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, TCK’nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların kararlardan çıkarılmak suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
 MAHKEMESİ  :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

 Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
 Gereği görüşülüp düşünüldü:
 Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre
 esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesi gereği tekerrür
 hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
 Yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
 Mağdur hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu Gaziantep Şube Müdürlüğünün,  29.06.2015 tarihli raporunda, alt ön dişlerinde kırık ve deformite  bulunduğu belirtilen mağdur için, “Yüzünde sabit iz veya yüzünün sürekli  değişikliğine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin  sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığı hususunda  görüş bildirilebilmesi için; kişinin olay tarihinden 6 ay sonra  (Temmuz-2015) yeni bir üst yazı ile muayene edilmek üzere Şube  Müdürlüğümüze gönderilmesi gerektiği”nin ifade edilmesi karşısında,  mağdurun, tüm tedavi evrakları, film ve grafileri, geçici ve kesin  raporları ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu ilgili Şube Müdürlüğüne  sevki sağlanarak, yüz bölgesinde meydana gelen yaralanmanın niteliğine  ilişkin rapor temininden sonra sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini  gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
 Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş  olduğundan, hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile  değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412  sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, CMUK'un  326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate  alınmasına, 12.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. 
 3. Ceza Dairesi         2019/8255 E.  ,  2019/15768 K.


 "İçtihat Metni"MAHKEMESİ  :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

 Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
 Gereği görüşülüp düşünüldü:
 Yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
 1) Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre
 esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında tekerrüre
  esas alınan Merzifon Asliye Ceza Mahkemesine ait 2007/155 Esas ve  2007/577 Karar sayılı ilamın, 5237 sayılı TCK'nin 141/1. maddesi  kapsamındaki “Hırsızlık” suçuna ilişkin olduğu, 02.12.2016 tarihli Resmi  Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı  Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi  gereğince uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek, tekerrüre
  esas olan suçun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; 5237 sayılı  TCK'nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanık hakkında tekerrüre
  esas alınan hükme ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı  mahkemesinden sorularak, uzlaşmanın sağlanması halinde bu suçun tekerrüre
 esas alınamayacağı dikkate alınarak sanık hakkında TCK'nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür
 hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
 2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi  Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas  ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53.  maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları  yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde  zorunluluk bulunması,
 Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu  itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı  Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile  yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme  aykırı BOZULMASINA, 12.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. 
 3. Ceza Dairesi         2019/6985 E.  ,  2019/15827 K.


 "İçtihat Metni"MAHKEMESİ  :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:    
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Sanığın tekerrüre
  esas alınan Siirt 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.03.2009 tarih,  2008/240 Esas ve 2009/94 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında yaş  küçüklüğünden dolayı  ile 5237 sayılı TCK'nin 31/3. maddesinin  uygulanması nedeniyle tekerrüre
 esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre
 esas başkaca ilamı olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında, tekerrüre
  esas sabıkası bulunduğu gerekçesi ile TCK'nin 58/3. maddesi gereğince  TCK'nin 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezası  seçilip tekerrür
 hükümlerinin uygulanması,
2) Oluşa ve  tüm dosya kapsamına göre, mağdurdan kaynaklanan haksız tahrik  oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle  koşulları oluşmadığı halde, sanık hakkında TCK'nin 29. maddesi gereğince  (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza  tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla  yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un  33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte  bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak  BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış  hakkının dikkate alınmasına, 12.09.2019 gününde oy birliğiyle karar  verildi.        
 3. Ceza Dairesi         2019/8591 E.  ,  2019/15819 K.


 "İçtihat Metni"MAHKEMESİ  :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:      
Sanık  mükerrir olmasına rağmen ceza hapiste bırakılarak mükerrirlere özgü  infaz rejiminin uygulanması gerekirken, hapis cezası seçildikten sonra  bu ceza TCK'nin 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına  çevrilerek tekerrür
 hükümlerinin uygulanamaz hale getirilmesi,  aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
1)  Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının, 5237 sayılı TCK'nin  52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesi sırasında, taksit  aralıklarının gösterilmemesi,
2) Sanığa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sebebiyle sonuç adli para cezası olduğundan tekerrür
  hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde sanık  hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar  verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla  yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı 6723 sayılı  Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile  yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca  BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden  CMUK'un 322. maddesi gereğince, hükmün TCK'nin 52/son maddesinin  uygulandığı fıkrasına "TCK'nin 52/4. madde ve fıkrası hükmü gereğince"  ibaresinden sonra gelmek üzere "birer ay ara ile" ibaresinin eklenmesi  ve yine hükmün tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin  paragrafının hükümden çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK  ONANMASINA, 12.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir